Çalışan Annenin Bebeğine Kim Bakacak?

Yeni doğan tüm bebeklerin en önemli ihtiyacı kendisiyle düzenli ve sürekli olarak ilgilenebilecek ve bakımını üstlenebilecek bir kişidir.

Öyle ki bebekler kendilerini ve dış dünyayı algılamalarını bu ilişki üzerinden yapılandırırlar. Bebeklerin bakımının özellikle ilk yıllarda temel olarak anne tarafından üstlenilmesi önemli bir psikolojik gerçektir, çünkü bebekle anne arasındaki çok özel ilişki, daha bebek anne rahmine düştüğü ilk andan itibaren başlar. Hamileliğiniz süresince bebeğiniz sesinizi tanır, duygularınızı anlayarak tepkiler verir. Doğumunuzla birlikte ikinizde birbirlerinizi tanımaya ve keşfetmeye koyulursunuz. Özellikle emzirme döneminde, bebeğiniz tümüyle size bağımlı durumdadır ve bu bağlılık karşılıklıdır. Bebeğiniz sütünüzle beslenmiyor olsa bile, sizin tarafınızdan beslenmesi ve kucaklanması, kokunuzu alması, bakışınızı ve rahatlatıcı ses tonunuzu duyması aranızdaki güvenli bağı oluşturmak adına oldukça önemlidir. Bu güvenli bağlanma deneyimi, bebeğinizin ilk aylarında size, dünyaya ve dolayısıyla kendine güven duymasını sağlar. Temel güven dediğimiz bu duygu, bebeğinizin ileriki yıllarda bağımsızlaşmasına, yeni deneyimler kazanmasına olanak da verir. Dış dünyayı ve diğerlerini farkına varmaya başlayan bebeğiniz, sizinle tutarlı ve güven dolu bir ilişki kurmuşsa, çevreyi araştırmaya ve keşfetmeye yönelir. Bebeğinizin bir yaşına kadar sizinle yoğun bir şekilde birlikte olarak, beslenme, temizlik, sevgi ve ilgi gibi ihtiyaçlarını karşılamanız, özellikle bu döneminde önemlidir.

Kariyer

Tüm bu bulgulara rağmen günümüz koşullarında çalışan annelerin genellikle uzun bir süre işten ayrı kalmaları mümkün olamamaktadır. Elbette ki ne kadar süre çalışma hayatından ayrı kalabileceğiniz, bebeğiniz ile ne kadar süre birlikte olabileceğiniz ve ona daha sonra kimin bakım vereceği hem ailenizin hem de iş yerlerinizin koşulları ve olanaklarıyla sınırlıdır, ancak bilmelisiniz ki bir annenin çocuğu doğurduktan bir ay sonra işe başlaması uygun bir süre değildir. Son yapılan araştırmalar, bebek üç aylık olduktan sonra diğer yetişkinlere bağlanmasının sağlıklı bir gelişim açısından etkin bir unsur olduğunu bulgulamıştır. İşinize gitmenizi ve her seferinde geri gelmenizi gözlemleyen bebeğiniz, gelişim sürecinde yaşaması gereken bağlanma, ayrışma ve bireyselleşme gibi aşamalarının sağlıklı bir şekilde tamamlar. Dolayısıyla bebeğiniz üç aylık olduktan sonra, gerekiyorsa ve uygun koşulların sağlamanız şartı ile çalışma hayatınıza dönebilirsiniz.

Bebeğe kim bakacak?

İşinize geri döndüğünüzde, bebeğinize kimin bakacağına eşinizle birlikte karar vermelisiniz. Bu kişinin aile içinden bir mi, dışarıdan bir bakıcı mı olması gerektiğini iyice araştırmalısınız. Çocukların psikolojik gelişiminde anne-babanın olduğu kadar, büyükanne ve büyükbabaların da rolünün varlığı inkar edilemez. Kendini koruyamayan ve ifade edemeyen çocuğu sevebilecek çok yabancı olmayan, tanıdık yüzler ve kan bağı olan kişilerce bakılmasının çocuğunuzun uyumunu artıracağı söylense de büyükanne ve büyükbabaların rolleri ile ilgili araştırma sonuçlarının hem olumlu hem de olumsuz yönleri olduğunu belirtilmektedir. Sonuç olarak çocuğa bakım veren kişinin, aile içinden birisi mi, yoksa bir yabancının mı olması gerekliliği bilimsel olarak bulgulanmış değildir. Peki, bu durumda siz ne yapmalısınız?
Çocuğunuza ister ailenizden birisi, ister de dışarıdan bir bakıcı baksın, bakım veren kişinin bebeğinize bakmaya öncelikle gerçekten istekli olması, sevecen olması ve yuvaya gitme dönemine kadar kalabilmeyi kabul etmesi çok önemlidir.

Sevecenlik şart

Bebeğinizin erken yaşlarında ona sevecenlik gösteren kişi, eğitim veren birinden daha önemlidir, çünkü sabırlı, bebeğinizi gerçekten sevebilecek, şefkatli bir bakıcı, zaten doğru yönlendirmelerle onun için en uygun öğrenme ortamını sağlayacaktır. İlk 3 yılda bebeğinize uygun, doğal bir öğrenme ortamı yaratmanız yeterlidir. Yine bebeğinizin yuva dönemine kadar evinizde bakılmasını sağlanmanız temizlik, düzen, hijyen kurallarının uygulanması ve güvenliği açısından daha uygundur. Tüm bunların dışında, bebeğinizin kendi oyuncaklarından ve yatağından ayrı kalmaması, kendini güvende hissetmesi açısından da önemlidir.
Bebeğinize bakacak kişinin, bebeğiniz 3 yaşına gelene kadar birlikte olması önemlidir, çünkü bebeğiniz kendisine bakan yetişkine bağlanacak ve onunla duygusal bir bağ kuracaktır. Bebeklik döneminde sık sık değişen bakıcılar, psikolojisi açısından sağlıksızdır. Ayrıca, her defasında yeni birine alışmaya çalışmak, bebeğiniz için de sizin için de yorucudur.

Bakıcı ararken

Her ailenin çocuklarına bakıcı ararken belirledikleri özellikler farklıdır, ancak bakım veren kişinin temiz, düzenli, dürüst, sevecen, güler yüzlü olması, esnek ve hoşgörülü olması, yeniliğe, değişime açık olması, sabit fikirli olmaması, iletişim becerisinin olması, sabırlı olması, sağlıklı olması, sigara içmemesi dikkat edilmesi gereken özellikler olmalıdır. Bebek bakıcınızı çok küçük bir bakıcıdansa, kişilik gelişimini tamamlamış ve tüm enerjisini işine yöneltebilecek biri olmasını tercih etmelisiniz.
Çocukların özellikle de yakın ilişkide olacakları kişilere alışmaları kolay ve hızlı bir süreç değildir. Bu nedenle bakımı verecek kişinin bebekle tamamen yalnız kalmadan önce bir süre o evin içinde anne ile birlikte bulunması önemlidir. Dolayısıyla bakıcının anne çalışmaya başlamadan önce, mümkünse doğumdan itibaren anneyle birlikte bebekle ilişki kurması ve birlikte vakit geçirmeleri, gerek ileride bebekle sağlıklı bir ilişki kurulmasını, gerekse bakıcı ve annenin birbirlerini daha iyi tanıyarak anlamalarını sağlaması açısından çok önemlidir.

Bakıcınızı yatılı almayın!

Bakıcınızın yatılı olma durumunu, sizin için çok gerekli değilse istememelisiniz. Mutlaka yatılı çalışması gerekiyorsa, bebeğinizle akşamları mutlaka siz ilgilenin. Bakıcınızın sosyal ortamından ve ailesinden sürekli ayrı kalması, bebeğinizin sağlığı açısından olumsuz sonuçlar doğurabilir.

Üstün performans beklemeyin

Bakıcınızdan performansının üzerinde beklentiler beklenmemeli, kendi evindeki gibi rahat edebileceği bir ortam yaratılmaya çalışmalısınız. Ailenizdeki herkesin çocuğunuzun bakıcısına sevgi ve saygıyla yaklaşmasını sağlamak, bu kişinin en kutsal mesleklerden birini yerine getirdiğini ailenin tüm fertlerine hatırlatmanız sizin görevinizdir, ancak bebeğiniz için en uygun ortamı hazırlayıp, iş hayatına geri dönenseniz bile belli dönemlerde çelişkili duygular yaşayabilirsiniz. Bazen işinize yeterince ilgi gösterememek, bazense yeterince iyi anne olamamaktan kaygılanan siz çeşitli duygusal problemleri yaşamanıza neden olabilir. Çalışan bir anne olarak öncelikle kabul etmeniz gereken şey “iş kadını olmak” ile “annelik” arasında rahat bir denge kurmanızın imkansız olduğudur. Aslında tüm yaşanan bu olumsuz duygular “evrensel”dir ve “normal” dir.

Uygulanan mutlak bir formül yok

Bir diğer konu, çalışan bir anne olarak, çocuğunuza uygulayabileceğiniz mutlak doğru bir formül olmadığıdır. Bir anne ve çocuğu için doğru olan yaklaşım, başka bir anne ve çocuğu için yanlış olabilir. Yani her annenin kendisi ve çocuğu için en uygun ortamı, kendi başına ve kendi doğrularıyla bulabilmesi gerekir. Şunu unutmayın, çalışan anneler kötü anneler değillerdir ve bunun aksini ispatlayan bilimsel bir araştırma yoktur.

Önemli olan bebeğinizle kurduğunuz ilişkide birlikte olduğunuz zamanın uzunluğu değil, kaliteli ve sürekli birlikte olmanızdır. Bu süreçte ebeveyn olarak mutlaka bebeğinizle birlikte olmanızı ve oyun oynamanız gerekir. Evde yatılı bir bakıcınız olsa bile, bebeğinizin yedirilmesi, banyo yaptırılması ve yatırılmasında katılımcı olmanız gerekir. Ebeveyn olarak çocuğunuzla birlikte geçirdiğiniz zamanlarda mutlaka öğretici olmak durumunda değilsinizdir. Çocuğun sizi bir şey yaparken gözlemesi de yeterince öğreticidir. Ayrıca örneğin yemek yaparken veya bir şey tamir derken çocuğunuzun güvenilir bir biçimde yapılan işe katılımını sağlamanız, aranızdaki iletişimi ve paylaşımı artırır.

Son olarak en önemlisi sizin mutluluğunuzun çocuğunuzun mutluluğu olduğunun hatırlamanızdır. Annelik duygunuz sizin için sürekli yaşanan bir vicdan azabı olmamalıdır. Mutlu ve psikolojik açıdan sağlıklı bir çocuk yetiştirebilmenin en önemli koşulu, ebeveynlerin kendi mutluluğudur. İyi bir anne baba öncelikle kendine iyi bakabilen, zaman ayırabilen, ruhen ve bedenen sağlıklı kişilerdir. Çocukların en önemli ihtiyacının sağlıklı ve mutlu anne-babalar olduğunu bilmelisiniz.

Hep sevgiyle kalın

TANALTAY Danışmanlık ve Ruhsal Gelişim Merkezi

START TYPING AND PRESS ENTER TO SEARCH