Çocuklarda Uyku Alışkanlığı

İnsanların, ortalama olarak yaşamlarının üçte biri uyku ile geçmektedir. Hayatın bu önemli etkinliğini bebeklik döneminde dış şartlar ile uyumlu bir duruma ulaştırmak için sistemli bir çaba gerekmektedir.

Yeni doğan bebekler için, uyku önemli bir iç stres kaynağıdır. Çünkü hayatın ilk yılında uyku, bebeğin genetik kalıpları ile içinde yaşayacağı çevrenin kültürel ve sosyal özelliklerine göre ebeveyninin bilgi ve becerisi ölçüsünde düzenlenir.

Çocuk için gerekli olan uyku süresi bazı faktörlere bağlıdır; bunlardan en önemlisi, çocuğun yaşıdır. Doğumdan sonraki günlerde uyku ritmi, doğanın gece gündüz ritmine uyum göstermez ve bebek beslenme amacı ile uyanık olduğu 1,5-2 saatlik araların dışındaki zamanını uyuyarak geçirir. Uykunun ritmi ve derinliğinde birinci yıl boyunca hızlı değişmeler gözlenmektedir.

Çocuğun sağlık durumu, ikinci önemli etkendir. Sağlıklı çocuklar yaşıtları arasında hastalıklı ve çelimsiz çocuklara oranla daha az uykuya ihtiyaç duymaktadırlar.

Çocuğun duygusal durumu özellikle uykuyu etkileyen önemli bir faktördür. Örneğin, ana-babadan ayrı yatmaya alışkın bir çocuk, herhangi bir seyahat nedeniyle ana-babasından ayrı kaldığı takdirde dönüşlerinde onların yatağını paylaşmak isteyebilir. Yuvada öğlen uykusuna yatmak istemeyen bir çocuğun annesi tarafından unutulacağını düşünmesi duygusal durumla- rın nasıl uykuyu olumsuz etkilediğine örnek olmaktadır. Korkutucu hikaye kitaplarının okun-ması, saldırganlık içeren bir filmin izlenmesi, aile içersinde yaşanan gerginlikler çocuğun uykusunu olumsuz yönden etkileyen faktörlerdir.

Uyku ortamının fiziki koşullar açısından da sağlıklı olması, büyük önem taşımaktadır.

Çocuğun tüm yaşamında olduğu gibi, uyku düzeninin oluşturulmasında da ailenin işlevi büyüktür. Ana-babayla kurulan iletişim, çocuğun tüm sorunları arasında, uyku sorununa da bir çözün getirir. Özellikle uykuya hazırlık dönemi, çocuğu dinlemek ve onun bir takım zorluklarını birlikte çözümleyebilmek için en uygun zamandır.

Uyku sorununun çözümü, temelde bedensel ve zihinsel rahatlama durumunun sağlanması ile gerçekleşir. Çocuğun kendini rahat hissetmesi için bazı yöntemler uygulanabilir. Çocuğu yatmadan önce hareketli oyunlardan, duygusal gerilimlerden uzak tutmak gerekmektedir. Bununla beraber aklının o ortamda kalması engellenmelidir. Çocuğun en sevdiği şeylerin yapıldığı bir ortamda çocuğun yatmaya gönderilmesi onun uykuya direnmesine sebep olacaktır. Bu yüzden böyle ortamların yaratılmasından kaçınılmalıdır.

Uykuya hazırlıkta, genellikle çocuğun giyinmesi, dişlerini fırçalayıp, yüzünü yıkaması kadar, oyun odasının uyku odası haline dönüştürülmesi, oyuncak ve eşyalarının düzenlenmesi de önemli rol oynar. Anne ve baba, çevresel koşulları kontrol altında tutarak uykuya hazırlık ortamı yaratmalıdır. Bu amaçla çocuğa uyku zamanı alışkanlığının kazandırılması gerekir.

Uyku zamanı geldiğinde çocuk hazırlıklarını tamamladıktan sonra anne veya babanın ona bir kitap okuması, bir masal anlatması veya sakin bir müziğin dinletilmesi çocuk için cazip olamayan yatak ve uyku ortamını olumlu kılmaya neden olabilir. Belirli bir uyku zamanı oluşturmak ve bunu düzenli bir biçimde uygulamak gerekmektedir. Her ailenin çocuklarının sağlığını ve kendi faaliyetlerini göz önünde bulundurarak bir düzen kurmaları gerekmektedir.

Uyku alışkanlığının kazanılmasında anne-babalara önerilerimiz:

Çocuk odasının dış uyaranlardan az etkilenebileceği bir bölümde olmasına dikkat edin.

 

Uyku öncesinde duygusal gerilimlerden uzak durulmalıdır, bununla beraber çok hareketli oyunlardan kaçınılmalıdır.

 

Uyku öncesinde yapılacak temizliğe özen gösterilmelidir.

 

Uyku saatinin her gece aynı olması çocukta sağlıklı bir uyku modelinin gelişmesini kolaylaştıracaktır.

 

Uykuya geçiş döneminde okunan bir kitap, anlatılan bir masal olumlu çağrışımlar yaratır.

 

Her uykuya geçişte aranan bir alışkanlık edinmesine izin vermeyin. (Kulak memesini okaşamak, saç ve el tutmak, sarılmak gibi bedensel temasları)

 

Çocuğunuza uyuduktan sonra kendi odanıza gideceğinizi söyleyin.

 

Çocuğunuz loş bir ışık isterse bunu engellemeyin.

Güven duygusu çocukların uyanıklık halinden uykuya geçişte önemli bir faktördür. Bu güven duygusuda ilk bir yaş içerisinde olumlu anne-çocuk ilişkisiyle sağlanmaktadır. Bu nedenle çocuğun uyku alışkanlığını kazanmasında anneye çok önemli görevler düşmektedir.

Pedagog

Sibel Tonga

9 Comments

  1. Pingback:keto chili recipe

  2. Pingback:batmanapollo.ru

  3. Pingback:vxi.su

  4. Pingback:Slovo pacana 6 seriya

  5. Pingback:Link

  6. Pingback:psy

  7. Pingback:Tucker Carlson - Vladimir Putin

  8. Pingback:batman

  9. Pingback:list

Comments are closed.

START TYPING AND PRESS ENTER TO SEARCH