Ergenlik Dönemi

ERGENLİK NEDİR?

Hamilelik ve bebeklik dönemi hariç en hızlı ve en önemli değişimlerin yaşandığı dönemdir.

  • Ne çocukluk ne yetişkinlik, hem çocukluk hem yetişkinlik
  • Çocukluktan erişkinliğe
  • Somuttan soyuta
  • Bireyselden evrensele
  • Teklikten çoğulluğa

GEÇİŞ DÖNEMİDİR

Aynı zamanda

  • Kimlik kazanma
  • Özerklik geliştirme
  • Sosyal yakınlıklar geliştirme
  • Cinsel gelişim
  • Özgüven geliştirme zamanıdır

ERGENLİK YAŞI

  • Hormon düzeyindeki belirgin artışın olduğu ilk dönem ortalama 10 yaş ile başlar
  • Hormonlar ve fiziksel gelişimin yavaşladığı dönem 20 yaş bitiş olarak kabul edilir

ZEKA VE BEYİN GELİŞİMİ

  • Soyut düşünme başlar
  • Ne olduğu kadar ne olabileceği konusunda fikir sahibi olur
  • Beynin karar verme ve davranış kontrolü yapan bölümlerinde ciddi fiziksel değişim olur
  • Problemleri farklı tanımlayabilme, yorumlayabilme, hızlı düşünme kapasiteleri gelişir

DUYGUSAL GELİŞİM

Somuttan soyuta geçiş reel dünyadan göreceli dünyaya geçişi de gösterir.

Buda şu anlama gelir, BELİRSİZLİK.

Belirsizliğin negatif algılanması olumsuz duygulanımları da birlikte getirir Kaygı, depresyon, anlamsızlık, izolasyon gibi.

Kimlik gelişimi-Kimlik/Kimlik karmaşası

Ergen şu sorulara cevap arar:

  • Beni ben yapan şeyler nelerdir?
  • Ben nereden geldim nereye gidiyorum?
  • Ben kimim?
  • Ne olmak istiyorum?

Birçok kimliği olabilir; yüzücü, avukat, FB’ li gibi.

Kimlik gelişmesi için en önemli koşul otonomi/özerkliğin gelişimidir.

  • Gerçekçi bir yaşam çizgisi belirlemek
  • Bu çizgiyi tam anlamıyla benimsemek
  • Bu çizgiye yönelmek

Bu çizginin diğerleri tarafından tanınması sağlanamazsa kimlik bocalaması/karmaşası yaşanabilir

Kimlik Karmaşası

Bazı ergenlerde kimlik bocalaması ağır uyum sorunlarına yol açar kimlik karmaşası yaşanır. Karar verme ve seçim yapmada zorluklar yaşanır. Bu karmaşa “ergenlik dönemidir normaldir” şeklinde geçiştirilmemeli ,yardım alınmalıdır, çünkü ergenlik dönemi birçok ruhsal sorunların başlangıç dönemidir.

ERGEN ve AİLE

  • Özerklik çatışması
  • Aile içi etkileşim
  • Ebeveynlik tarzları
  • Kardeş ilişkileri
  • Boşanma
  • KayıpErgeni etkileyen unsurlardır.

AİLE TUTUMLARI

Baskıcı Aile: Ailenin uygun gördüğünü ergenin tartışmasız kabul etmesi beklenir, ceza, fiziksel şiddet uygulanabilir. Bu tutum özgüven problemi yaratabilir.

Çocuk Erkil Aile: Ailenin merkezinde çocuk vardır. Anne, baba hatta geniş ailenin diğer üyeleri çocuğun isteklerini yerine getirmek için yarışır. Çocuk aynı tutumu diğerlerinden de bekler bulamayınca hayal kırıklığı yaşar. Bu tutum bağımlı, güvensiz çocuklar yaratır.

Sözünü geçiren Demokratik Aile: Disiplinli, çocuğun başarısını övüp başarısızlıkları konuşarak çözmeye çalışan, cezayı davranışa değiştirmeye uygun yerinde uygulayabilen tutarlı aile. Bu tutum güvenli, sosyal çocuklar geliştirir.

ÖZERKLİK

  • Özerklik bağımsızlıktan farklıdır. Ergen, anne ve babasına ekonomik, ev ortamı ve olanaklarının kullanımı, ailenin kuralları açısından bağımlıdır
  • Ancak kendisini ilgilendiren konularda kendi kararlarını alması sağlanmalıdır (örn. Odasının dekorasyonu, arkadaş seçimi, harçlığını kullanma)
  • Çok baskıcı ve aşırı serbest bırakan aile tutumları ergenin özerklik kazanımını engelleyicidir

KARDEŞ İLİŞKİLERİ

  • Her kardeş farklı bir aileye doğar
  • Kardeşler arası yaş farkı az ve kardeşler aynı cins ise çatışma daha fazladır
  • Ergenliğin son dönemlerinde küçük kardeşler sorun olmaktan çıkar
  • “Sen büyüksün” “abisin” “ablasın” diyerek küçük kardeşin tarafını tutmak büyük hatadır.

BOŞANMA

  • Ayrılık sürecinin çatışmalı ve gürültülü olmamasına özen gösterilmesi gerekir.
  • Ergenin taraf tutma zorunda kalmamasına dikkat edilmelidir.
  • İletişim ve etkileşim yollarının açık tutulması gerekir.
  • Ergenin önemli günlerinde bir araya gelmeye (doğum günü, mezuniyet gibi) önem verilmeli.
  • Gelecek planları yaparken ergeni de sürece dahil etmek gerekir.
  • Kendi hayatınıza özen göstermeniz şarttır.

Bütün bunlar sürecin daha olumlu geçmesine yardımcı olur

AİLE VE ERGEN ARASINDA EN ÇOK KARŞILAŞILAN SORUNLAR

1) SORUMLULUK ALMAK

  • Çocuklar kendi kendilerine sorumluluk almazlar siz verin.
  • Sorumluluk ve itaat farklıdır. Sorumluluk alırken aile ile birilkte karar verilir. Karar ve işi yapmaktan sağlanan doyum vardır.
  • Kapasitesinin üzerinde sorumluluk vermeyin. Yaşına ve çocuğun özelliklerine uygun olmalı yaşla birlikte arttırılmalıdır.
  • Sorumlulukların zamanı ve sınırları belirgin olmalıdır. Düzenli olarak yerine getirildiğinde alacağı ödül veya getirmediğinde uygulanacak yaptırımlar belirgin olmalıdır.
  • Bazen ebeveynlerden biri tatsızlık olmasın diye sorumlulukları üstlenir. Bu, çocuğunuz için “benim yapmama gerek yok” anlamına gelebilir.
  • Çocuğunuzun yapmadığı bir iş uymadığı bir kural yüzünden başı derde girebilir. Kurtarmak için uğraşmayın. Davranışlarının sorumluluklarını alması gerekiyorsa ceza alması da gerekir.
  • Sabırlı olun

2) ÇATIŞMA

  • Çatışma sırasındaki amacımız ne? Düşünün. (Çocuğumu susturmak, kendimi haklı çıkarmak, onun zarar görmesini önlemek)
  • Duygularım neler? Bu duyguları yaşatan düşüncelerim nedir? (örn. Kızım bir erkek arkadaşı olduğunu söylediğinde hamile kalmasını mı düşünüyorum?)
  • Eski defterleri açmayın. Sorunları gecikmeden çözün ama yine de çözülmemiş sorun varsa karıştırmayın
  • Nasihat çekmeyin. Ben senin yerinde olsaydımın karşılığı benim yerinde değilsin nereden bileceksindir
  • Günlük hayatınızdaki stresin farkında olun. “Sen benim iş yerimdeki sıkıntıları biliyor musun” sorusunun cevabı yoktur çünkü ergen bilmiyordur.
  • Tecrübesizlikle suçlamayın. “Sen daha ne yaşadın ki?” gibi sözler iletişimi güçlendirmez, çaresizlik ve öfke yaratır.
  • Aşırı demokratik tutumlar, ergenle arkadaşlık ve her şeye izin verme, sorunlu bireyler yaratır. Her davranış hoş görülmemelidir.
  • Aslında herkesin bir düşünceyi savunurken kendine göre haklı sebepleri vardır. Her suçun bir sebebi vardır, herkes bilerek veya bilmeyerek kendi çıkarını gözetir.
    –“Haklı” “Haksız” çatışmasına girmeyin
    –Suçlu, sorumlu aramayın

3) İLETİŞİM

Ergenler aileleri tarafından yanlış anlaşılmaktan aileler de çocukları tarafından dışlanıp ikinci plana atılmaktan şikayet ederler, aslında ikisi de doğrudur.

  • Çocuğunuzun ihtiyaçları ile ilgilendiğinizi ve gerek duyduğunda yardımcı olacağınızı bilmesini sağlayın
  • Sizinle konuşmak istediğinde göz göze iletişim kurarak gerektiğinde TV, bilgisayarı kapatarak dinleyin
  • Özel konuları başkalarının olmadığı ortamda paylaşın, sırlarını başkalarına izinsiz anlatmayın
  • Başkalarının önünde eleştirmemeye özen gösterin
  • Dinlerken sözünü kesmeyin, cümlelerini tamamlamayın
  • “Neden” sorusu yerine daha çok “ne” sorusu sorun (ne oldu, ne düşünüyorsun gibi)
  • Ne yaparsa yapsın onu sevdiğinizi ve kabul ettiğinizi bilsin, beğenmediğinizin bazı davranışları olduğunu ve onları eleştirdiğinizi bilsin
  • Hakaret etmeyin, yorgun ve kızgınken tartışmayın
  • Tutarlı olun yani yaptıklarınızla söyledikleriniz tutarlı olsun
  • Örnek olun beğenmediğiniz davranışları önce siz yapmayın (sigara içmek, kırmızı ışıkta geçmek..)
  • Bir davranış planı uygulamak gerektiğinde net hedefler koyun örneğin, devamsızlık hakkını 5 günle sınırlamak gibi.

Hep Sevgiyle Kalın

TANALTAY Psikolojik Danışmanlık Merkezi

START TYPING AND PRESS ENTER TO SEARCH