Mutlu musunuz?

Bu soruya cevap vermek için önce mutluluğun tanımını yapmak gerekir.

Mutluluk; insanın dünyada varoluşunun amacına uygun olarak hizmet ettiği, yaptığı, davrandığı zaman duyduğu gönül ve zihin huzuru, yaşam sevinci, neşe ve coşku, her şeyle ve herkesle uyum içinde yaşayabilmektir.

Mutlu olmak herkesin doğal hakkıdır. Mutluluğun kaynakları kişiye göre değişir. Kimileri için maddiyat, şan, şöhret, mutluluğun kaynakları olabilir. Ama bu değerler geçicidir. Günümüzde, hayatı boyunca mutluluğu kovalayıp, yakalayamayan ve depresyonun eşiğine gelen birçok kişi antidepresan ilaçlara sığınıyor. Aslında okullarda çocuklarımıza küçük yaşlardan itibaren, ” Nasıl Mutlu Olunur” dersi verilse, hem ergenlik dönemini sıkıntısız atlatmaları, hem de yetişkinlik dönemlerini daha mutlu bir kişi olarak sürdürmeleri sağlanabilir. Amerika’da bilim insanlarının yaptığı araştırmalar sonucu, mutluluğun % 50 sinin genetik olabildiği, % 10 unun yaşanılan duruma bağlı olduğu, % 40 nın ise bize bağlı olduğu saptanmış.

Kimler mutlu olabiliyor?

1) Arkadaşlık ilişkileri güçlü olanlar mutlu olabiliyor. Arkadaşlığın niceliği önemli değil, niteliği önemli. İlla çok sayıda arkadaşı olmak gerekmiyor. Duygularımızı, sevinçlerimizi, sıkıntılarımızı paylaşabildiğimiz, birlikte çeşitli aktivitelerde bulunabildiğimiz birkaç yakın arkadaş ta mutlu olmamız için yeterli. Sıkıntılar paylaşıldıkça azalır, sevinçler paylaşıldıkça çoğalır. Aynı şekilde, arkadaşlarla olduğu gibi, akrabalarımızla da kurduğumuz yakın ilişkiler mutlu olmamızı sağlıyor.

2) Gönüllü olarak başkalarının hayrına bir iş yapmak, yardım etmek de mutluluğumuzu artıran etkenlerden biri. Bu başkası, zor durumda olan yalnız bir sınıf arkadaşı veya bir iş arkadaşı veya fakir biri, evsiz biri olabilir. İyiliğin küçüğü büyüğü yoktur. İlla maddi olması da gerekmez. Yaptığımız en küçük bir iyilik bile gönlümüze ne kadar rahatlık verir değil mi? Ben, özellikle emekli olmuş, ama mutlaka bir şeyler üretmek ihtiyacında olan danışanlarıma, Türk Eğitim Vakfı gibi sivil toplum kuruluşlarında gönüllü olarak çalışmalarını öneriyorum. Hayvanlara yaptığımız iyilikler de – sahipsiz hayvanları beslemek, hata olanları tedavi ettirmek, onlara su vermek – başka bir canlıya yaptığımız hayırdır.

3) Kısa veya uzun vadeli, bizi zorlayan, yeteneklerimizle de bağlantılı olan hedefler ve aktiviteler bizleri mutlu eder. Örneğin bir müzik aleti çalmayı öğrenmek, yeni bir lisan öğrenmek gibi. Ama bunları severek yapmalıyız. Severek yaptığımız bir işle veya aktiviteyle uğraşırken zamanın nasıl geçtiğini anlamayız değil mi? Çünkü o anda kendimizi tamamen bizi mutlu eden aktiviteye adamışızdır. Hedefe vardığımızda, istediğimiz sonuca ulaştığımızda sahip olduğumuz başarı da mutluluğumuza mutluluk katar.

4) Düzenli egzersiz yapmanın da ruhsal ve zihinsel sağlığımız üzerindeki etkisi çok önemlidir. Sadece yürüyüş yapmak bile insana kendini çok iyi hissettirir. Bilim insanları, egzersiz yaparken, vücudumuzun endorfin hormonu seviyesinin arttığını söylüyorlar. Endorfin hormonu, aşırı sevinç ve heyecan sırasında salgılanması artan ve tıpkı serotonin gibi kişiye mutluluk duygusu yaşatan bir hormondur.

5) Gene, bilim insanlarının yaptıkları araştırma sonuçlarına göre Allah’ın varlığına, belli bir dine inanan veya ruhsal konularla ilgilenen kişilerin daha çok mutlu oldukları saptanmış. Kişilerin darda ve sıkıntıda oldukları zaman sığınacakları Yüce bir Yaratıcı’nın varlığı onların daha olumlu düşünmelerine, rahatlamalarına yardımcı olmaktadır. Yaptıkları dualar, meditasyon yerine geçmekte, bedenleri gevşeyip, zihinleri sakinleşerek, stresten ve gerginlikten uzaklaşarak daha mutlu olmaktadırlar.

6) Mutsuzluk biraz da bulaşıcıdır. Sürekli mutsuz gezen, hiçbir şeyden tatmin olmayan insanlardan uzak durmalıyız. Kendimizi sevip saymalı, vakit ayırmalı, şımartmalıyız. İçinde bulunduğumuz anın güzelliklerini yaşamalı, geçmişin sorunlarına takılı kalmamalıyız. Geleceğe ait endişe ve korkulardan zihnimizi uzak tutabilmeliyiz.

7) Mutluluk ürkektir kaçar; kötülükten,dürüst olmayan işlerden ve yalandan. Mutluluğu bulduğunuzda onu; iyilik, doğruluk, çalışmak, bilgili olmak ve sevgi ipleriyle sımsıkı bağlayınız.

Hep sevgiyle kalın

Uzman Psikolog

Ali Rıza TANALTAY

11 Comments

  1. Pingback:slimfast keto

  2. Pingback:batmanapollo.ru

  3. Pingback:russianmanagement.com

  4. Pingback:site

  5. Pingback:Link

  6. Pingback:psy

  7. Pingback:batmanapollo

  8. Pingback:Tucker Carlson - Vladimir Putin

  9. Pingback:grandpashabet

  10. Pingback:grandpashabet

  11. Pingback:list

Comments are closed.

START TYPING AND PRESS ENTER TO SEARCH